Eyüp Tosun genç bir dostum, yayına hazırladığı Öykülem dergisinde bir öyküsünü okumuştum. Şimdi ‘Kör Islık’ (Tefrika Yayınları): Eyüp’ün ilk kitabı. Bir an, ilk kitapların o sonsuz coşkusunu duydum; gelgelelim yazıda çizide elli yıl sonra sadece bir an.
Oysa Eyüp Tosun’un öyküleri bütün tazelikleriyle. Dilde, anlatımda yalınlık öne çıkıyor. Bununla birlikte bu öykülerin sert, yalçın bir yanı var. Kimileyin gerçeklik en uç noktaya vardırılıyor; yazılması öyle kolay olmayana. Sabahattin Ali’den günümüze miras, hayli hırçın bir anlatışı da vurgulamak isterim.
Zaman zaman klasik hikâyesinin olanaklarını 2000’lerin dünyasına taşıyan yazar, zaman zaman da -hep yerli kalmak tercihiyle- yeniliklere açılıyor; son bölümdeki ‘Kısa’lar’ı örnek verebilirim. Ama ‘Kör Islak’ın bence en atak öyküsü ‘Metruk Şifa’. Eyüp Tosun ‘Metruk Şifa’da biçimi öne çıkarır tutum içindeyken, özü asla ikinci plana itmemiş. Apartman hayatının gelgitleriyle donanmış ‘Metruk Şifa’ -hiç söylemeden- birçok şifasızlığı art arda kaleme getiriyor…