'2024' 'October' blog yazısı

Jean Jacques Rousseau

1712 yılında, Cenevre’de doğmuştur. Gençlik yıllarında hayatını kazanmak için çeşitli işlerde çalışmış, daha sonra din adamlarından oluşan çevresinin de etkisiyle edebiyat ve fikir dünyasına ilgi duymuştur.

Romantizmden etkilenen yazar, doğa durumundan çıkıp uygarlığa geçen insanın eşitlik bilincini yitirmesini toplumsal çatışmanın nedeni olarak görür. Adaleti temel alan bir yurttaşlık hukukunun ve halk egemenliğinin, toplumsal düzenin sağlanması için elzem olduğunu savunur.

Başlıca eserleri; Toplum Sözleşmesi, Emile ya da Eğitim Üzerine, Politik Ekonomi Üzerine Söylev, Bilimler ve Sanatlar Üzerine Söylev ve İtiraflar olan Rousseau, 1778 yılında hayatını kaybetmiştir.

Niccolo Machiavelli

1469 yılında, seçkin bir ailenin çocuğu olarak, Floransa’da dünyaya gelen İtalyan düşünür ve devlet adamıdır. 1498’de Floransa Cumhuriyeti ikinci sekreteri görevine getirilen Machiavelli, çeşitli ülkelerde diplomatlık görevlerinde de bulunmuştur. İtalyan Rönesansı’nın öncülerinden biri olup, yaşamı boyunca İtalya’nın birliği için mücadele etmiştir.
Devlet yönetiminde kilisenin etkisine karşı çıksa da yeri geldiğinde dinin de siyasal amaçlar için kullanılması gerektiğini savunmuştur. Hükümdarlık hakkının temelinin kutsiyete dayanmadığını, aslolanın iktidarın kendi gücü ve manevra kabiliyeti olduğunu vurgulamıştır. Siyasal iktidarın elde edilmesi ve korunması için ortaya koyduğu stratejiler güncelliğini korumakta ve tartışılmaya devam etmektedir.
Başlıca eserleri; Prens, Askerlik Sanatı, Floransa Tarihi, Titus Livius’un İlk On Yılı Üzerine Söylev olup, 1527 yılında hayatını kaybetmiştir.

Halil Cibran

1883 yılında, Lübnan’da doğmuştur. Çocuk yaşlarda annesiyle birlikte ABD’ye gittikten sonra, eğitim için, doğduğu topraklara geri dönüp Maruni Kilisesine bağlı olan Me’hadul-Hikme Okulu’nda müzik, din tarihi, tıp ve uluslararası hukuk okumuştur. Sonrasında Paris’te resim eğitimi alıp, 1910 yılında New York’a yerleşmiştir.

Sevgi temasını odağına aldığı eserlerinde kutsal kitapları andıran bir dil kullanmıştır ve 68 kuşağı üzerinde ciddi bir etki bırakmıştır. Ruhban sınıfına yönelik eleştiriler kaleme almış ve gençler arasında tehlikeli fikirler yaydığı gerekçesiyle kilise tarafından aforoz edilmiştir. Aynı zamanda başarılı bir ressam olan Cibran, ardında çok sayıda tablo bırakmıştır.

Başlıca eserleri; Ermiş, Gezgin, Deli, Kırık Kanatlar, Kum ve Köpük ve Haberci olan yazar, 1931’de hayatını kaybetmiştir.